4 Şubat 2016 Perşembe

Dadaloğlu


Dadaloğlu


Dadaloğlu, (gerçek adı: Veli) Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türkmenlerini iskan politikasına tepki olarak tanınmış bir Halk ozanıdır. 18. yüzyılın son çeyreğinde Kayseri'nin Tomarzailçesinde doğup 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur.

Dönemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda iki ayrı edebiyat çeşidi vardı. Saray Edebiyatı ve divan edebiyatı Osmanlı Türkçesi, Farsça ve Arapça kelimelerin harmanlanmış hali ile yazılıyordu. Bu dil, günlük konuşmada kullanılmıyordu ve nüfusun çoğu için anlaşılabilir değildi. Folklor edebiyatının bilinen en yaygın türü koşma adlı şiir türüdür. Koşma şiir türünün özel bir ezgiyle söylenine ise Varsağı denirdi.
Biyografi

Dadaloğlu güney Anadolu'da (Nur Dağları ve muhtemelen Toros Dağları) dağlık bölgelerde yaşıyordu. Diğer adı Veli idi. Bu isim şairlerin kullandığı mahlas (takma ismi) ismiydi. Oğuzların Avşar boyundandı. Osmanlı Devleti'nin konar-göçer Avşar, Karsantı, Sırkıntı, Bozdoğan, Kırıntı, Berber, Menemenci gibi Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirmek için verdiği uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu'nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir. Bu itirazlardan dolayı Osmanlı Avşarlara tarım arazileri verdi. Ama o yinede kabile üyelerinin en geleneksel göçebe yaşam tarzını tercih ve Osmanlı yüksek komutanına karşı mücadele etti.

Dadaloğlu mücadelesini şiirlerinede yansıtmış, halkının duygularını ve tepkilerini konu almıştı. Bunun için şu sözleri söylemiştir;

Ferman padişahınsa, Dağlar bizimdir...

Mücadelenin sonunda, nihayet Osmanlı hükümeti halkı yerleşik yaşamaya ikna etti. Yeni yerleşkeler İç Anadolu'da, eski alanın kuzeyinde oldu. Dadaloğlu Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Kavaklıpınar köyünde ölmüştür.
Vikipedi

HAKKINDA YAZILANLAR
DADALOĞLU
Rehber Ansiklopedisi


On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Karacaoğlan ve Köroğlu’nun havasını yaşatan, bir Türkmen saz şâiri. Toroslar’ın Erzin, Payas, Adana ve Kozan çevrelerinde konup göçen aşîretlerden Avşar (Afşar) boyuna mensuptur. Avşarlar ise Kozanoğullarına bağlıydı.

Asıl adı Veli’dir. Tahmînen 1785’te doğdu. Babası Âşık Mûsâ adında bir saz şâiridir. Güney ve Orta Anadolu’yu dolaşmıştır. Açık Türkçeyle millî vezin ve şekillerle şiir söylemiştir.

İngilizler tarafından kışkırtılarak Osmanlı Devletine isyân ettirilen, göçebe Türkmenlerindendir. On dokuzuncu asır ortalarında yabancı devletler, bilhassa İngiliz câsusları göçebe Türkmen aşîretlerinin arasına girerek onları devlete karşı kışkırtıyorlardı. Osmanlı Devleti ise buna mânî olmak için göçebe aşîretleri belirli bölgelere yerleştirmek üzere idârî bir teşebbüste bulundu. Fakat bu dağlı aşîretlerle uğraşmak kolay olmuyordu. Ancak 1865 yılında Derviş Paşa kumandasında Fırka-i İslâhiyye adında bir ordu kurdu. Târihçi Ahmed Cevdet Paşa da bu orduya, inceleyici ve danışman olarak katıldı. Bütün direnmelere rağmen bu orduyla Kozanoğulları fesadına son verildi. Aşîretler, Anadolu içlerinde belirli yerlere yerleştirildi. Avşar aşîretinin Sivas civârında olduğu sanılmaktadır.
Dadaloğlu bu iç hâdiseler esnâsında Osmanlıya sert bir şekilde karşı çıkmış ve diğer şiirlerinin yanısıra bu daldaki şiirleriyle de şöhret bulmuştur.

Tahmînen 1868’de ölmüştür. Şiirleri 1923’ten sonra Anadolu’da yayımlanmaya başlamıştır. Ancak bu şiirlerin sayısı azdır. Bâzılarının ona âit olma ihtimâli zayıftır. Şiirleri derlemeye dayandığı için, çok az şiiri dışında büyük ölçüde değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Şiirleri Cingözoğlu Osman, Karacaoğlan, Âşık Sâzi, Deli Aziz ve Hurûfî şâir Âşık Veli’nin şiirleri ile karıştırılmaktadır. Şiirlerinde sâde ve sanat endişesinden uzak bir dil kullanmıştır. Ancak üç beş şiirle şöhrete ulaşmıştır.

Kalktı göç eyledi Avşar illeri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eder ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

Belimizde kılıcımız
Kirmani Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir

Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice Koçyiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir

Avşar içinde ben güzel gördüm
Kozar arasından çeker göçünü
Kınalamış ayağını başını
Sırma ile örmüş sümbül saçını

Her sabah her sabah kendini över
Altın saç bağları topuğu döver
Sâde kaşı ile gözleri değer
Acem ülkesinin tâc-ı tahtını

Dadaloğlu al yanağın gülünden
Misk kokuyor saçlarının telinden
İnce belli nazlı yarin dilinden
Birkaç sene bekleyelim Hacın’ı


EmoticonEmoticon

:)
:(
hihi
:-)
:D
=D
:-d
;(
;-(
@-)
:o
:>)
(o)
:p
:-?
(p)
:-s
8-)
:-t
:-b
b-(
(y)
x-)
(h)