1 Mart 2016 Salı

TÜRKİYENİN GELİŞMEMİŞ FEODAL SOLCULUĞU

Tags



TÜRKİYENİN GELİŞMEMİŞ FEODAL SOLCULUĞU

En gelişmiş ülkelerde bile insan hak ve özgürlükleri konusunda ilerleme genişleme mücadelesi bu günden geleceğe yönelik yapılır.
Asla ve asla geçmişe yönelik bir hesaplaşma, bugünün sorgulamasını dünden başlatma gibi bir hataya yanılgıya kapılmazlar.
çünkü geçmişe yönelik hesaplaşma arzusunda, kin ve intikam duyguları içinde olmak gelişmemiş ilkel kabileci toplum özellikleridir.ve bilirler ki dün ile bu günün kavgasında zarar gören sadece yarın olacaktır. kendi yarınlarını mahvetmeyecek kadar akıllıdırlar.
Kendini geliştirmiş çağdaş norm seviyesine ulaşmış insanlar geçmişten sadece ders çıkarırlar.
Türkiye' gibi başka hiç bir ülke yoktur ki kendilerini solcu olduğunu, insan hak ve özgürlüğünü savunduğunu iddia eden toplumlar geçmişe yönelik kin ve hesap sorma peşinde olsunlar.
Bu belki de toplumların içinde bulundukları paradigmalarından kaynaklanıyor.
12 eylülden sonra PKK den başka varlığını hissettirebilen hiç bir sol örgütün kalmaması da buna etken olabilir. Bu insanların bugünden yarına insan hak ve özgürlükleri konusunda pozitif sonuç alabilecek;
Hiç bir inisiyatifi,
projesi
Eylem planı
Stratejisi
Kararı yoktur.
Birilerinin pek de masum olmayan sinsi hesapları doğrultusunda sadece geçmişe yönelik kin ve intikamlarını kusarlar.
Çünkü iyi niyetli olsalar da tam olarak gelişmemiş ve bazı aidiyet duygularından kurtulamamışlardır.
Geçmişe yönelik bu konsantrasyonla bugünün çiğnenen haklarına hep perde çekilir ve hak ettiği ilgiyi malesef göremez.
Her şey tamamıyla maksatlı bir şekilde siyasallaştırılır.
Özellikle sokak çocukları,kız çocukları,kadın hakları,özürlülerimizle ilgili hak ihlalleri konusunda yıllardır hiç bir iyileştirme sağlanamaz
Yılmaz Güney Fransa'da bir kadın gazeteciyle röportaj yapar konu kadın haklarına gelmiştir.
Güney konuşmasının bir bölümünde derki "yine de en son sözü ben söylerim sonunda ben ne dersem o olur, ama bir devrimci olarak bunun doğru olmadığını bilsem de bu bir şeyi değiştirmiyor böyle görmüşüz bundan kurtulamıyoruz" der.
Sevgili Yılmaz Güney dürüstçe konuşmuştur bu değişime bir ömür yetmez belki Yılmaz Güney'in çocukları bu konuda biraz daha iyi olacaktır.
Hatta yılmaz Güney'in Adana'da tıpkı film sahnesi gibi gerçek hayatta arkadaşlarıyla birlikte içki içerken sevgilisin başına elmayı koyup silahla vurmak istemesi gibi teşebbüsleri vardır.
İşte böyle bizim gibi az gelişmiş ülkelerin az gelişmiş solculuğu da ancak bu kadar olabiliyor .
Henüz çok yeni bir toplumuz bireyler evrensel çağdaş insanın olması gerektiği yerde olamadıkça yine bazı evrensel değer ve idealleri,beyinlerinde bilinç altlarında kurtulamadıkları feodalizm kalıntılarına aidiyet duygularına yem ediyorlar
Ve insanlarımız evrensel doğruları kendi kurtulamadıkları yanlışları için kullandıklarından bu ülkede hiç bir şey doğru dürüst ilerleyemiyor.
Öyle olmasaydı bu ülkede hiç bir solcu kürtüm Türküm diyemezdi utanırdı.


EmoticonEmoticon