PEKAKA DENİNCE BENİM AKLIMA NELER GELİYOR...!!!!!!
1-)PKK tam da Ermeni ASALA faşist terör örgütünün kapandığı zaman kuruldu.
40 bin gencimizin katline sebeb olduğundan, ırkcı faşist olan ermenilerin'(tüm ermenileri kastetmiyorum) Türklerden ve kürtlerden en feci sekilde "öç'alan"örgüt durumuna düşmesi aklıma geliyor.
2-)Seksen öncesi doğu bölgelerinde solun kökü kazınmasi için mit ile işbirligi içinde (öcalan'inda bazı repörtajlarında itiraf etmiştir) PKK tarafından haince katledilern yüzlerce yurtsever devrimci Sosyalistler aklıma geliyor.
3-) Tıpkı mit'in yaptığı gibi,PKK ninde evlerinden alıp mezra dışına götürerek katlettiği çoğunun hala cesedi bile bulunmadığı,Yüzlerce baba, ağabey, kardeş aklıma geliyor.
4-)Doğuda tek sesli tek görüşlü kolay kontrol edilebilecek bir bölge halkı ve paradigma yaratabilmek için(Son reportajinda Tahir elçinin PKK'yi eleştiren öldürülür dediği gibi) tüm farklı görüşlere baskı tehdit ve kürt halkına yönelik cinayetler aklıma geliyor.
5-)40 yıl önceki kuruluşu zamanında olduğu gibi bölgede,hacılar,hocalar,kadrolu mollalar,şeyhler,şıhlar,tarikat sultası,feodal sistem,töre cinayetleri,namus cinayetleri,kan davası,çocuk gelinler,başlık parası,aşiret sistemi,egitim yetersizligi,istihdam yetersizligi,gelir dagılımı adaletsizliği,yoksulluk,sendikal hakların yokluğu,sağlık sorunları,konularında devletin terör bahaneleriyle 40 yıldır olabilecek gelişmelerin engellenmesi ve ertelenmesi aklıma geliyor.
6-)Devletin köyleri boşaltıp yaktığı gibi,PKKnin yaktığı okullar hastaneler ve katledilen ögretmenler,doktorlar memurlar aklıma geliyor.
7-)Bir annenin şehit cenazesi üstündeki acı dünyası gibi, başka bir annenin gencecik eğitimsiz oğlunun dağdaki cesedini indiremeyip cenazesini bile bulamayışının feryadı aklıma geliyor..
8-)Sol söylemleri kullanarak,doğuda önce tüm yurtsever sosyalist sol örgüt üyelerini katletiği gibi, sonrada her köye, her mahalleye, her sülaleye, bir sehit gönderip batıda solu savunulmaz bir hale getirip tüm batıyı tepki olarak milliyetçi bir çizgiye dönüştürüşü aklıma geliyor.
9-)Hiç bir devrimci ilke manifesto ve deklerasyon çizgisi olmadan gerceklestirdigi kural disi eylemlerle halklar arasinda ayrilikciliga hizmet edecek kin nefret ve intikam duygularinin artmasi aklima geliyor.
10-) Düşman kardeşleri bazı mit ve devlet mensuplarının yaptığı gibi kargaşa ve kaos oratmında bölgede gerçekleştirilien Akaryakıt kaçakçılığı insan kaçakçılığı,sigara kacakçılığı,uyuşturucu ticaretleri, Avrupa'da haraç para toplama rantı aklıma geliyor.
11-)Özgürlük diye diye bölge halkını aldatıp abd'nin petrol bekciliğinden oluşan esarete götürüsü aklıma geliyor...
12-) Yıllardır yaptığı terör eylemleri ile,devlette gerçeklesebilecek demokratik ve özgürlükçü siyaseti tepki olarak engelleyip, devleti sürekli olarak politikasini baskıcı totaliter faşist bir çizgide tutması aklıma geliyor.
13-)Devletin terörle mücadele kapsamında yüz milyarlarca dolar para harcayıp halkın ve devletin yoksullaşması ancak başka yerlerin çıkar sağlaması aklıma geliyor.
14-)Egemen gücün PKK yi sürekli koruyan,yeri gelip saklayan, tampon bölgeyle,çekiçgüçle ayar yapan,yeri gelip lider'ini şartlı Türkiye'ye teslim edip bölgede kendi çıkarları ve planları için kullanışı aklıma geliyor.
15-)Sadece 1987 ve 1988 de Midyad'a,pınarcık köyünde, nusaybinde 25 bebek ve çocuk,8'i kadın, toplam 51 kişiyi katlettikten sonra öcalanın olayı kabullenip ve üstlenip kendi yayın organlarında dahi "Otorite olmak için öldüreceğiz" demeci aklıma geliyor.
16-)Şogu eğitimsiz bölge halkının devletin baskıcı eylemleriye, PKK eylemleri arasında travma geçirmekte oluşu ve bu insanlara bir üçüncü yol bırakılmayışı o halkı emperyalizmin kojukturel kirli kanlı emellerine alet etmesi, ve dolayısıyle bu halkı daha büyük esaretlere ölümlere facialara götürerek ihanet eden bir örgüt aklıma geliyor.
17-) "Pkk'nin 40'yıldır 40'bin gencimizin ölümüyle gerçeklestiremedigi sözde özgürlük eşitlik ve barışı son gezi olaylarında dogu ve batı gencliğinin pkk siz birleşmesi durumunda 40 günde gerşekleştirebileceğine inanıp görünce depremler oluştu beynimde..
PKKnin tüm halklara 40 yıldır kocaman bir ihaneti ve hainliğini çok net bir şekilde gördüm.
18-)Tüm bu yazılanlardan,40 yıldır yaşananlardan sonra Pkk nın cia tarafından bu günler için ABD nin buralardaki planları için PKKnin sadece kendilerinin çizdigi bir proje olması aklıma geliyor. "
19-) PKK denince benim aklıma TAYYIP geliyor,Egenekon mahkemeleri geliyor,Gizli tanıklar geliyor,BOB geliyor,ABD geliyor,ihanet geliyor,Kan geliyor,Emperyalizmin konjukturel hesapları geliyor.
20-)Hem Devriyciymiş gibi davranıp hem ayrı coğrafyada olmadıkça Kürt meselesi çözülmez diyor.
Çingenenin horlanmasından tek kelime etmiyor, Roboski'ye sahip çıkıp Reyhanlı'da iktidarla birlikte hareket ediyor,Gölcük depreminde yok, Dinar'da yok, Erzincan'da yok, mesele Van olunca film değişiyor.Kürt kelimesinden öte siyaset geliştiremiyor, içinde onlarca şeriat yapılanmasını besliyor, bayraklarından orak çekici çıkartıyor.tamamıyla ayrılıkçı ve bölücü davranıyor oysa sol birlestiricidir birleşik hareket edendir el uzatandır..Yani kafatasıyla etnik mücadele yürütüyor.Böyle mi olmalı? işler. Türkün ve Kürdün etrafında mı dönüyor.?
Türkiye soluna en fazla zarar veren harekettir PKK.
Ve asla sosyalist komünist yapılanma değildir,
Feodalizme karşı mücadelesi dahi olmadığı gibi feodalizm,cehalet ve bireyin özgürleşip çagdaşlaşamaması sayesinde sürekliliğini ve gücünü sürdürmesi aklıma geliyor.
21-)Bu güne kadar tam kırkyıldır onca kanlı eylemlerine rağmen hatır için bir kerecik de olsa güç ve finans odaklarına emperyalist temsilciliklere silahsız demokratik de olsa eylem düzenlememesi.
aksine bu güç odaklarının istekleri doğrultusunda ya da güç odaklarına isteklerini kabul ettirmek için yolda sokakta durakta çarşıda bombalarla mayınlarla masum halk çocuklarını haince katletmeleri aklıma geliyor
22-) Sonu biji obama'ya kadar giden wiki belgelerinde de tespit edilip tüm dünya'da kanıtlandığı gibi ABD ve cia ile gizliden görüşmesinin ardındaki yalancılık ikiyüzlülük ve onursuzluk aklıma geliyor.
23-)Daha yazılacak o kadar şey var ki sanırım bu kadar yeter.
not = resimlerin altında Serxwebun'da yayımlanan tarih ve açıklamaları bulacaksınız
insan
https://www.facebook.com/insan-1619324298340133/
bakiniz http://insan-insanca.blogspot.fr/2015/09/pkk-dosyasi-tum-gercekler-cok-kisa-ve.html


1984
15 Ağustos 1984 – Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına PKK militanları tarafından silahlı ve bombalı saldırıda bulunuldu. Olayda 1 jandarma eri hayatını kaybederken 3’ü sivil 9 kişi yaralandı.
17 Ağustos 1984 – PKK örgütünün, Şemdinli’de subay lojmanları, ilçe jandarma Karakolu ve Jandarma subay açık hava gazinosuna düzenlediği silahlı eylemde 1 subay, 1 astsubay ve 1 er yaralandı.
1986
15 Ağustos 1986 – Irak’taki PKK sığınakları Türk savaş uçakları tarafından bombalandı.
1987
22 Ocak 1987 – PKK, Hakkâri’nin Ortabağ köyünde soba içine koyduğu bombalarla 8 köylüyü öldürdü.
23 Ocak 1987 – Örgüt, Midyat’a baskın düzenleyerek 10 kişiyi öldürdü.
22 Şubat 1987 – PKK militanları Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Taşdelen köyüne yapılan silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda 14 kişi öldürüldü, 6 kişi yaralandı.
4 Mart 1987- Türk Silahlı Kuvvetleri Irak’ta PKK militanlarının kamp, depo ve sığınaklarını bombalandı.
20 Haziran 1987 – PKK, Pınarcık köyü katliamını gerçekleştirdi. Mardin’in Ömerli ilçesindeki saldırıda 6’sı kadın, 16’sı çocuk 30 kişi öldürüldü. PKK lideri Öcalan, eylemin ardından “Öldürelim, otorite olalım” açıklamasını yaptı.
8 Temmuz 1987 – Şırnak’ta Pençenek köyüne PKK’lılarca yapılan baskında 16 vatandaş öldürüldü, 6 kişi yaralandı.
9 Temmuz 1987 – PKK militanları Mardin’in Midyat ilçesinde katliam gerçekleştirdi. Saldırıda 16’sı çocuk, 31 kişi öldürüldü.
18 Ağustos 1987 – Eruh ilçesinin Kılıçkaya köyüne yönelik düzenlenen silahlı saldırıda 23 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.
10 Ekim 1987 – Şırnak’ın Meşeiçi köyüne PKK’lılar tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu 13 kişi öldü.
1988
29 Mart 1988 – Eruh ilçesinin Yağızoymak köyünde PKK’lılar 9 çobanı boğarak öldürdü.
2 Mayıs 1988 – PKK, Hakkari’nin Uludere ilçesine bağlı Ortabağ köyünde yaşayan 6 vatandaşı öldürdü.
7 Mayıs 1988 – PKK militanları Şırnak’a bağlı Dereler köyüne silahlı eylem düzenledi. Saldırıda 16 kişi öldürüldü.
9 Mayıs 1988 – Mardin, Nusaybin ilçesinin, Taşköy Balminin mezrasına baskın düzenleyen PKK’lılar 8’i çocuk, 2’si kadın 11 kişiyi öldürdü. 2 çocuğun ağır yara aldığı saldırıda saldırıyı düzenleyenlerin rehin aldıkları 3 kişi ölü bulundu.
22 Ekim 1988 – Eski Diyarbakır Cezaevi Komutanı Esat Oktay Yıldıran İstanbul Kısıklı’da belediye otobüsünün içinde öldürüldü. PKK’lı tetiği çekmeden önce Yıldıran’a, cezaevindeki işkence mağdurlarından ve ölüm orucu eyleminde yaşamını yitiren Laz Kemal’in (Kemal Pir) selamları olduğunu söyledi.
1989
1 Ocak 1989 – Aralarında PKK Merkez Yürütme Komitesi üyelerinden Duran Kalkan (Abbas kod), Ali Haydar Kaytan (Fuat kod) ve Selahattin Çelik’in (Selim Hoca kod) bulunduğu 14 militan Federal Almanya’da yakalandı. Bu olayın ardından PKK Almanya’da bulunan Orta Avrupa Propaganda ve Eylem Merkezini Fransa’ya taşıdı.
26 Kasım 1989 – Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka köyünün Aşağımolla Yasin Mahallesindeki vatandaşlara yönelik düzenlenen silahlı saldırıda 28 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. 9 çoban ve 700 koyunu beraberlerinde götüren PKK üyelerinin saldırıyı düzenledikten sonra komşu bir ülkeye kaçtığı duyuruldu.
12 Aralık 1989 – Mardin’den ilin Merkez ilçesi olan Cevizlik köyüne yolcu taşıyan 47 DL 408 plakalı minibüse açılan ateş sonucunda 6 kişi öldü, 1 yaşındaki bir bebek ile 3 kişi ağır şekilde yaralandı.
daha ayrintili olarak ;
90’lı yıllar; sizin de bildiğiniz gibi değil…
PKK’ye karşı yapılan operasyonları devletin 90’lı yıllar refleksine benzetenlere bir yazı da Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur’dan geldi..
Türkiye, barış süreci devam ederken PKK’nın terör eylemleriyle karşı karşıya kaldı. Suruç’taki katliam sonrası PKK güvenlik güçlerine yönelik düzenlediği bombalı pusularla hemen her gün asker/polis şehit ediyor.
90’LI YILLARIN DEVLET REFLEKSİ GERİ Mİ GELİYOR..
TSK da başta Kandil olmak üzere sınırın iç ve dış bölgelerine düzenli olarak operasyonda bulunuyor. TSK’nın operasyonlarında PKK zaiyat verdikçe, PKK çevreleri ve onların beyaz Türk gazetelerindeki yandaşları, “Devletin 90’lı yıllar refleksi geri mi geliyor” diyerek faili meçhul cinayetlerin bolca işlendiği ve devletin içindeki karanlık çetelerin Kürtlere yaptığı zulmü hatırlatıyor..
PEKİ YA 90’LARDA PKK NASILDI?..
Türkiye gazetesi Yıldıray Oğur, 90’lı yılların terörle mücadele yöntemlerini hatırlatanlara bugün tokat gibi bir yazı hazırladı..
Oğur yazısında, PKK’nın yayın organlarından derlediği ve PKK’nın açık seçik üstlendiği katliamların seçeresini çıkardı, bilançoyu tek tek yazdı..
İşte 90’lı yıllar vurgusuyla TSK’nın ve özel harekat polislerinin operasyonlarını eleştirenlerin okuması gereken, PKK’nın 90’larda işlediği katliamların bilançosu:
Eylül 1987
22 Eylül 1987 günü, Şırnak’ın Güneyce köyü Çiftekavak mezrasını basan PKK’lılar, 2’si hamile 5 kadın, 4’ü çocuk 11 kişiyi katletti, 2 kişiyi ağır yaraladı
Haziran 1987
20 Haziran 1987 saat 21:30 sularında 16 haneli ve 60 nüfuslu Pınarcık köyüne baskın düzenleyen PKK’lılar, 16’sı çocuk 6’sı kadın 30 kişiyi öldürdü. PKK’lılar saldırının ardından olay yerine PKK’ya bağlı Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu (ARGK) imzalı şu bildiriyi bıraktılar: “Kürdistan’a ve Kürtlüğe düşman faşist Türk sömürgeciliğini 5 paralık uşağı ajan milis çete başları: Halk kurtuluş kuvvetlerinin kurşunlarından hiçbir güç sizi kurtaramaz. Halka karşı daha fazla suç işlemeden Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu’na teslim olun. Halktan af dileyin. Suçlarınızın hesabını verin.”
Temmuz 1987
10 Temmuz 1987 günü Mardin Midyat’a bağlı Yuvalı köyü Haraberk mezrasına saldıran PKK’lılar aynı aileye mensup 7’si çocuk 2’si kadın 9 kişiyi öldürdüler
Mayıs 1988
9 Mayıs 1988 günü Mardin Nusaybin Behmenin mezrasındaki baskında kurşuna dizilen 10 kişinin adı ve yaşları şöyleydi: Ayşe Çelik (2 aylık), Fikriye Çelik (2), Narine Çelik (3), Fadime Çelik (5), Müslüme Çelik (7), Niyazi Çelik (9), Abdurrahim Çelik (12) Ziver Çelik (15), Hatice Çelik (35), Abdulkerim Çelik (47), Feride Bozkurt (40)
Ağustos 1987
Milan mezrasında öldürülenlerin adları ve yaşları şöyleydi: Halit Demir (5), Sabriye Beştaş (10), Naciye Beştaş ( 3), Zeynep Beştaş (6 günlük), Fuat Beştaş (7 ), Hamide Beştaş (14), Hazine Beştaş (7 y), Hacı Beştaş (12), Şehriban Beştaş (35), Sabiye Narin (20), Şükrü Narin (27), Nurcan Baykara (10), Ömer Baykara (45)
Aralık 1991
25 Aralık 1991’de Bakırköy’deki Çetinkaya Mağazası’nda PKK saldırısı sonrası çıkan yangında 2 yaşındaki Merve ve annesinin de aralarında olduğu yedisi kadın 11 sivil hayatını kaybetti.
Haziran 1992
Batman Gercüş’e bağlı Seki köyünü basan PKK’lılar, iki korucu ailesinin evine saldırdı 8’i çocuk, 10 kişiyi öldürdü..
Artık “90’lı yıllara dönmek” dendiğinde aklınıza sadece devletin karanlık sayfaları değil bunlar da gelecek…Ancak böyle bir adil hafızayla barışa adım atabiliriz.x
İşte Yıldıray Oğur’un makalesini tamamı
90’lı yıllar; sizin de bildiğiniz gibi değil…
2011 yılında çıkan Bildiğin Gibi Değil (90’larda Güneydoğu’da Çocuk Olmak) 90’lı yıllarda devletin karanlık yüzünü görmek için iyi bir kaynak kitap.
Peki ya PKK’nın 90’lı yılları? Onu nereden okuyabiliriz.
Tabii ki 1982’den beri her ay yayınlanan PKK’nın resmî yayın organı Serxwebun dergisinin internette herkese açık olan koleksiyonundan.
(Bu koleksiyonu inceleyerek PKK’nın üstlendiği katliamların bilançosunu yapan pkkeylemleri.com sitesi ve https://twitter.com/Biyikbay’ın geçen hafta attığı bir dizi tweetten de yararlanıldı)
80’lerin sonundan Serxwebun anlatmaya başlasın:
Serxwebun Eylül 1987
“22 Eylül günü ise Güneyce Çiftekavak mezrasına ARGK gerilla takımı tarafından baskın düzenlendi. Baskın sırasında hain milis çete aile olan Güngörlerden 11 kişi öldürüldü.”
http://www.serxwebun.org/arsiv/69/#/2/zoomed
(22 Eylül 1987 günü, Şırnak’ın Güneyce köyü Çiftekavak mezrasını basan PKK’lılar, 2’si hamile 5 kadın, 4’ü çocuk 11 kişiyi katletti, 2 kişiyi ağır yaraladı)
Serxwebun Haziran 1987
“Pınarcık eylemi kimsenin çarpıtamayacağı gerçekleri ortaya sermiştir. 2 Haziran’da Ömerli’nin Pınarcık köyünde köy korucularına karşı gerçekleştirilen soylu eylem, bir dizi eylemin doruğu oldu. Pınarcık ardından Türk sömürgeciliğinde onların deyimiyle milli krizi başlamış…”
http://www.serxwebun.org/arsiv/66/files/assets/downloads/page0003.pdf
(20 Haziran 1987 saat 21:30 sularında 16 haneli ve 60 nüfuslu Pınarcık köyüne baskın düzenleyen PKK’lılar, 16’sı çocuk 6’sı kadın 30 kişiyi öldürdü. PKK’lılar saldırının ardından olay yerine PKK’ya bağlı Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu (ARGK) imzalı şu bildiriyi bıraktılar:
“Kürdistan’a ve Kürtlüğe düşman faşist Türk sömürgeciliğini 5 paralık uşağı ajan milis çete başları: Halk kurtuluş kuvvetlerinin kurşunlarından hiçbir güç sizi kurtaramaz. Halka karşı daha fazla suç işlemeden Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu’na teslim olun. Halktan af dileyin. Suçlarınızın hesabını verin.”
Serxwebun Temmuz 1987
“Pınarcık eyleminin ardından büyük çıkmaz ve korku içerisine giren faşist ordu ve özel birlikler ancak kendilerini korumakla uğraşmaktadırlar. Faşist Başbakan T. Özal’ın Pınarcık’ta bulunduğu saatlerde, bu köye çok yakın bir mesafede bulunan Yuvalı ve Peçenek köylerinin basılması büyük bir korku yarattı. Turgut Özal 10000’e yakın özel tim, onlarca helikopter zırhlı araç ve binlerce komando birliği eşliğinde 10 Temmuz günü Pınarcık’a geldi. Pınarcık’ta bilinen sözlerini tekrar eden Turgut Özal “Eşkıya için tek yol gelip teslim olsunlar, canları tehlikededir” diyerek tehditlerde bulundu. Ancak Peçenek ve Yuvalı’da gerçekleştirilen iki ayrı eylemde ise gerçekte kimin tehlikede olduğu daha açık bir şekilde gözler önüne serildi. İdil Peçenek ve Midyat Yuvalı köylerine iki ayrı gerilla birliği tarafından baskın düzenlendi. Baskında, her iki köyde bulunan 40’a yakın köy korucusu yakınları ile birlikte imha edildi.”
http://www.serxwebun.org/arsiv/67/#/3/zoomed
(10 Temmuz 1987 günü Mardin Midyat’a bağlı Yuvalı köyü Haraberk mezrasına saldıran PKK’lılar aynı aileye mensup 7’si çocuk 2’si kadın 9 kişiyi öldürdüler)
Serxwebun Mayıs 1988
“Nusaybin’de gerçekleştirilen bir eylemde ise ARGK birliğini düşmana ihbar eden bir ajan-ihbarcı odağa darbe vuruldu. Başını Abdülkerim Çelik’in çektiği bu ihanet odağına karşı düzenlenen eylem sonucu 10 hain, kitlelerin de onayı ile kurşuna dizilerek cezaları infaz edildi”
http://serxwebun.org/arsiv/77/#/2/zoomed
(9 Mayıs 1988 günü Mardin Nusaybin Behmenin mezrasındaki baskında kurşuna dizilen 10 ‘hain’in adı ve yaşları şöyleydi:
Ayşe Çelik (2 aylık), Fikriye Çelik (2), Narine Çelik (3), Fadime Çelik (5), Müslüme Çelik (7), Niyazi Çelik (9), Abdurrahim Çelik (12)
Ziver Çelik (15), Hatice Çelik (35), Abdulkerim Çelik (47), Feride Bozkurt (40)
Serxwebun Mayıs 1988
“Çukurcu’da gerçekleştirilen diğer bir eylemde ise 4 korucunun ayağına ibret olması için nal çakıldığı bildiriliyor”
Serxwebun Ağustos 1987-88 sayıları
“20 Ağustos gecesi Eruh’a bağlı Kılıçkaya köyünün Milan mezrası büyük bir ARGK birliği tarafından basılarak denetim altına alındı. Daha önce birkaç kez uyarılmış olmalarına rağmen düşmana uşaklıkta kararlı görünen … adlı hain çeteler, teslim olmayıp karşı koymaya çalışınca evlerine yönelik saldırı düzenlendi. 25 çete ve yakını öldürüldü”
http://www.serxwebun.org/arsiv/13ozeltebax/files/assets/downloads/page0031.pdf
(Milan mezrasında öldürülenlerin adları ve yaşları şöyleydi: Halit Demir (5), Sabriye Beştaş (10), Naciye Beştaş ( 3), Zeynep Beştaş (6 günlük), Fuat Beştaş (7 ), Hamide Beştaş (14), Hazine Beştaş (7 y), Hacı Beştaş (12), Şehriban Beştaş (35), Sabiye Narin (20), Şükrü Narin (27), Nurcan Baykara (10), Ömer Baykara (45)
Muhabbet Demir (50), Bahar Narin (3 günlük) , Halise Narin (4) Hadiye Narin (5), Süleyman Dündar (10 ), Kemal Demir (4), Halil Baykara (60), Hayrettin Seyin (30 ), Şakir Sever (33), Behiye Sever (55), Ali Sever (65))
(Yıllar sonra örgüt için iktidar kavgalarında o devrin “kahraman komutanları” “dörtlü çete” ilan edilip tasfiye edildi. 90’ların sonuna doğru Öcalan, 24 yıl sonra yazdığı kitapta Murat Karayılan ve en son geçen aylarda verdiği bir röportajda Cemil Bayık 80’lerin sonunda koruculara dönük köy baskınlarının yanlış olduğunu söylediler.
Ama o tasfiyelerden sonra da katliamlar ve Serxwebun’daki gururla üstlenmeler sürdü.)
Serxwebun Aralık 1991:
“25 Aralık 1991. İstanbul’da yaşayan Kürdistanlı yurtsever gençler, sömürgecilerin Pasur ve Lice’de giriştikleri katliamları ve kontrgerilla terörünü protesto etmek amacıyla, Sömürge Valisi Necati Çetinkaya’nın kardeşlerine ait Çetinkaya mağazasına Molotofkokteyllerle saldırdılar. Mağazada çıkan yangın sonucunda içlerinde Sömürge Valisi’nin yeğeninin de olduğu 11 kişi öldü.”
http://serxwebun.org/arsiv/120/#/23/zoomed
(25 Aralık 1991’de Bakırköy’deki Çetinkaya PKK saldırısı sonrası çıkan yangında 2 yaşındaki Merve ve annesinin de aralarında olduğu yedisi kadın 11 sivil hayatını kaybetti.)
Serxwebun Haziran 1992
“23 Haziran 1992 Gercews ilçesine bağlı seki köyüne baskın eylemi düzenleyen ARGK gerillaları köy koruculuğu yapan iki kişinin evine saldırılar. Saldırı eyleminde 10 kişi öldü”
http://serxwebun.org/arsiv/126/#/23/zoomed
(Batman Gercüş’e bağlı Seki köyünü basan PKK’lılar, iki korucu ailesinin evine saldırdı 8’i çocuk, 10 kişiyi öldürdü)
Serxwebun Haziran 1993
“Mardin’in Misuriye (Yalım) Köylü Zinare mezarası korucularıyla ARGK gerillaları arasında çıkan çatışmada 1 korucu ve 6 yakını öldürüldü”
http://serxwebun.org/arsiv/139/#/18/zoomedü
(Hamzabey Mezrası’nda Gökoğlu ailesinin evine atılan roketle öldürülen 6 korucu yakınından ikisi bebek, ikisi çocuk ve ikisi de kadındı)
Bir Savaşın Anatomisi-Murat Karayılan 2010
“Yer yer hedeflerin doğru tespit edilememesi sonucu sivil kayıplar yaşandı. Özellikle Dersim eyaletinde Madımak Oteli katliamına “misilleme” olsun diye Erzincan’a bağlı Türk kökenli faşist bir köyün vurulması olayı yalanmıştı. Ardından aynı yörede başka bazı sivil hedeflerin de vurulması bize zarar vermişti. Erzincan Tercan alanlarındaki tüm Türk köyleri silahlandırıldı.”
(Karayılan’ın bahsettiği “sivil faşist” köy Başbağlar. 5 Temmuz 1993 günü basılan köyde 33 kişi öldürülmüş, köy ateşe verilmişti)
Serxwebun Ekim 1993
“Gerillalarca Şirvan’a bağlı Kalkancuk ve Daltepe köyünde düzenlenen baskında 56 korucu ve yakını öldürüldü, 25 kişi de yaralandı”
http://serxwebun.org/arsiv/142/#/23/zoomed
(4 Ekim 1993 günkü Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Daltepe köyüne ve mezrasına saldıran PKK’lılar 10’u çocuk, 7’si kadın 33 kişiyi öldürdü)
Serxwebun Kasım 1993
“Gerillalar Bitlis’in Yolalan köyünde düşmanla iş birliği içinde olan 4 öğretmeni cezalandırdı. Ayrıca 2 ilkokul 1 ortaokul ve 1 sağlık ocağı da gerillalar tarafından yakıldı”
http://serxwebun.org/arsiv/143/#/25/zoomed
( Yolalan beldesindeki baskında biri kadın dört öğretmenle birlikte öldürülenler arasında öğretmen çiftin 2 yaşındaki kızları Betül de vardı)
Serxwebun Ocak 1994
(“Kürdistan’da sıcak bir kış” yazıdan)
“Savur İlçesinin Benedura mıntıkasındaki Mende ve Eskilan korucu köylerine yönelik gerillalar tarafından baskın düzenlendi. Çok sayıda çete öldü ve yaralandı”
http://serxwebun.org/arsiv/145/#/23/zoomed
(Bahsedilen baskının tarihi 21 Ocak 1994. Mardin’in Savur ilçesine bağlı iki köye saldıran PKK, 11’i çocuk 21 kişiyi katletti)
Serxwebun Ocak 1994
“Ankara terminalinde Kürdistan’daki katliamları protesto etmek amacıyla faşistlere ait bir firmanın 4 otobüsüne ARGK şehir grubu tarafından saatli bomba yerleştirildi. Bombaların patlaması sonucu 3 kişi öldü çok sayıda kişi de yaralandı”
http://serxwebun.org/arsiv/145/#/23/zoomed
(Ankara’dan İstanbul, Rize ve Samsun’a giden üç otobüse konan bomba eş zamanlı patladı. Patlamalarda aralarında üniversite öğrencilerinin de olduğu 3 kişi hayatını kaybetti)
Serxwebun’un her sayısında o ay infaz edilen “ajan” “işbirlikçi” hatta “DYP ilçe başkanının kardeşi, eşi, oğlu” insanların listesi veriliyor.
İleride bir Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulursa en ciddi kaynak olabilir bu sayılar.
İnsan hakları derneklerinin şu ana kadar hiç ilgisini çekmemiş olsa da 1982’den beri ay ay tutulan bu arşiv, PKK’nın fail-i meçhul infazlarının sayısının devletinkinden daha çok olduğunu ortaya koyabilir.
Onlardan biriyle bitirelim: Ağustos 1987 sayılı Serxwebun’dan: “Yenisöğüt köyünde Ali Rıza Polat adlı ajan ölümle cezalandırıldı”
http://www.serxwebun.org/arsiv/12tebaxteybet/files/assets/downloads/page0007.pdf
Peki, kimdi Ali Rıza Polat? Bava İbrahim’in oğlu Seyid Rıza’nın torunuydu. Dersim katliamından kurtulabilen sayılı kişilerden biriydi…
PKK’nın 90’lı yıllar defterleri açılınca Öcalan’ın 1999’da Cemil Bayık’la ilgili şu açıklaması da bir yere yazılır herhalde:
“Savaş içerisine girmez. 92’de bir mağarada 17 kadroyu yaralı oldukları ve ele geçmemeleri için, karargahta 13 kadroyu ise disiplini sağlamak için öldürmüştür. Bu yüzden yoğun eleştiriler alıyor”
Artık “90’lı yıllara dönmek” dendiğinde aklınıza sadece devletin karanlık sayfaları değil bunlar da gelecek…Ancak böyle bir adil hafızayla barışa adım atabiliriz.
Bu savaşın bitmesi için en iyi yol silahın neden olduğu bilançoyu, felaketi bütün çıplaklığıyla, adilce ortaya koymak.
Silahtan, cinayetlerden utanmadan silahlar bırakılmayacak savaş bitmeyecek çünkü…
Yıldıray Oğur
Yazı içinde verilen linkler, Türk Telekom tarafından yasaklı siteler arasında yer aldıklarından dolayı, linkler çalışmayabilir.
insan facebook;https://www.facebook.com/insan-1619324298340133/
EmoticonEmoticon