Tam manasıyla hayatımın anlamına...
"sevgilime"
bana da edeb-i bişeyler yazsana dedi.
elbet yazarım dedim. yeterki sen sev beni edeb-sizce...
SEN !
beylik lafların bile isminin yanında hafif kaldığı hiç kimsenin hissedemeyeceği
yoğunlukta güçlü duyumsadığım!
SEN
söyle bana
SEVDAM!
ben seni nasıl öveyim nasıl göklere çıkarayım!
öyle gerçekçi tarif edemem ki...
sana baktığım gibi kimse baksın,
seni gördüğüm gibi kimse görsün istemem...
iyi bir sanat eserine bakar gibi bakan ben
dokunmaya kıyamadığım sen...
başkaları da ölümsüzlük sırrına erecek şimdi.
bir insan öleyazarken birden nasılda tutundu
senin o kısa, ipeksi saçlarına da dirildi.
görsünler istememiştim.
dipsiz keder kuyusundan nasıl da tutup çıkardın beni?
başkaları, dışardan huysuz ve aksi görürken seni
ben; içerde, içini bana açışına vuruldum.
ördüğün duvarların mı şeffaftı yoksa ben mi içini gördüm...
eyyy sevgili !
belkide kader vardı ve biz bir bütünün parçaları olarak evrende dolanıp birbirmizi
aradık.
belki biraz geciktik, belki de tam zamanıydı bilemiyorum
tek bildiğim
artık herhangi bir eksiklik olmadığı!
sana göre hala var biliyorum
elbet senin için onları da var edeceğim.
bunları zamanı gelince söyleşiriz.
biliyorsun sevgili;
biz,
sade ve sadece anı yaşayacaktık.
"an" bizim sonsuzluğumuzdu.
bu yalnızca ikimize aitti kimsenin bilmediği sonsuz aşktı.
bana bir gün:"tüm zamanın sadece bana ait olmalı ..." demiştin
oysa gelmiş geçmiş ve gelecek tüm zamanlara sen doğurdun beni. bilmez misin!
yalnızca şimdi ki zaman değil; tüm zamanlar seni gösterir.
bu "an" kara şehrinde ist"an"bul dum sayende...
hadi ama kısk"an"ma artık "an"la,
b"an"a; tüm şehirlerin, tüm zam"an"ların, tüm yolların sonu s"an"adır.
ben senden önce, böyle aşkların anca kalemle yazıldığını düşünürdüm.
bana göre leyla ile mecnunlar
aslı ile keremler
şirin ile ferhatlar
romeo ve julietler yalandı!
insanın yarattığı, gerçek dışı, fantastik bir duyguydu aşk
sadece öykünülen, yaşanamayan...
sanada az çektirmedim, aşka düşmemek için:(
fakat "aşk" ısrarla ;
sen ve ben ile ete kemiğe büründü.
öyle ki;
biz aşka değil aşk bize düştü...
hele senin vücudunda ne de güzel yer buldu
taptığım insan;
Michelangelo, David'i yaparken sen mi durdun karşısında!
sen ki en ünlü heykeltraşların özene bezene yaptığı mutlak övgüleri kapmış nadide
bir esersin
sen ki benim gibi sıradan birinin elinde, kendi isteğinle var olarak tüm değerli eser
koleksiyoncularını çatlatmış bir tutkusun
sen ki; önümde uzanacak yılları hiçe sayarak, son dileğimsin...
sen olduğun sürece her şey eksiksiz
sen olduğun sürece tüm kaygılar anlamsız.
ve ey sevgili;
sakın aşkım seni gereğinden fazla şımartmasın!
çünkü,
"biz" olduğumuz sürece EŞSİZSİN;)
EmoticonEmoticon